Ans/D/ DULKADİROĞULLARI (1337-1522)

DULKADİROĞULLARI (1337-1522)

Maraş, Elbistan yöresini merkez alarak XIV. ve XV. yüzyıllarda egemenlik kurmuş bir Türkmen beyliğidir.

Çeşitli tarihlerde değişik adlar ile anılmışlardır. Dulgadır, Tulkadir, Tulgadır, Zülkadir gibi. Beyliğin kurulduğu dönemde Anadolu’da siyasi birlik olmaması, Binboğa Dağları, Maraş, Antakya’da yaşayan ve kışlayan Bozok Türkmenleri’nin bağımsızlık ilan edip beylik haline gelmelerini kolaylaştırmıştır.

Beş bin kadar atlı ile çevrelerinde var olan çeşitli beylikleri yenen ve topraklarını genişleten Zeynettin Karaca Bey, ilk Dulkadir emiri oldu. Çukurova’da Ermeni varlığını gerileten Karacabey, bir anlamda Mısır’da güçlü bir devlet kurmuş olan Memlukların da himayesine girerek, kurduğu beyliği resmen tescil ettirdi. Böylece beylik ilk kuruluş döneminde aynı zamanda bir Memluk Valiliği haline gelmiş oldu.

Anadolu içlerinin karışık ve güçsüz olması, Dulkadiroğullarının kuzeye ve batıya doğru genişlemesine de yaradı. Bu yörelerde egemenlik kurmuş bulunan Ertanaoğullarının ve Taşkunoğulları Beylikleri aleyhine topraklarını genişleten Dulkadiroğlu Karacabey, güçlendikten sonra Memluk Sultanı’na da başkaldırdı.

1341-1352 yılları arasında çeşitli Memluk ordularını ve Bizans ordularını yenerek gücünün zirvesine çıktı. Karacabey "Melik Zahir" adıyla kendini hükümdar ilan etti. Bu oldu bittiyi kabul etmeyen Memluklar güçlü bir ordu göndererek Maraş-Elbistan yöresini yakıp yıktılar. Karacabey’i de öldürdüler. Türkmen aşiretlerinin birbiri ile kavgalarından yararlanıp, Dulkadir Beyliği topraklarının bir bölümünde Üç-ok Türkmenlerinden Ramazanoğullarına verip beyliği böldüler (1353).

Karacabey’in oğlu Halil Bey de Memluklulara bağımlı olmak şartı ile Elbistan Valiliği’ne getirildi. Halil Bey Anadolu’daki güçler dengesini gözleyerek, ilk fırsatta da genişleme politikasını sürdürdü, önce Ertana Beyliği’ne saldırıp, Yozgat-Kırşehir Malatya’ya kadar ilerledi. Ardından 1371 ve 1378’de Memluk ordularını yenerek Memluk himayesindeki topraklarda genişledi. Antakya, Harput, Amik ovalarını ele geçirdi. Halep’in kuzeyine kadar ulaştı.

Güçlenme dönemi iç karışıklıklarla yeniden bir düşüşü getirdi. Halil Bey’le bozuşan kardeşleri Halil Bey’i öldürdüler (1386). Halil Bey’in yerine geçen Süli Bey, kızlarını Kadı Burhaneddin’e ve Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmed’e vererek batı ve kuzey sınırlarını güvenlik içine aldı. Sonra Memluklularla çatışmaya fırsat kalmadan kardeşi tarafından öldürüldü. Bu durum Dulkadir Beyliği’nde yeni karışıklıkların çıkmasına sebep oldu. Yıldırım Bayezid bu karışıklıktan yararlanıp Elbistan’ı ele geçirdi (1399) ve yönetimini Dulkadiroğlu Mehmed Bey’e verdi. Mehmed Bey bir yanda Osmanlılarla bir yanda da Memluklularla hoş geçinmek istiyordu. Ancak hesapta olmayan Timur saldırısı ile (1402) beyliğinin düzeni bozuldu. Malatya, Elbistan, Behisni gibi şehirleri Timur tarafından yakılıp yıkıldı. Bu gerçek karsısında Dulkadiroğlu Nasirüddin

Mehmed Bey, Timur’a boyun eğmek durumunda kaldı. Timur güçlerinin çekilmesiyle Osmanlılarla dostluk ilişkisine giren Mehmed Bey Ramazanoğlu Beyliği ile Karamanoğlu Beyliği aleyhine genişleme politikası gütmeye başladı. Karamanoğlu Mehmed Bey’i esir etti (1436).

Beyliğin bundan sonraki tarihi Osmanlılarla Memluklular arasındaki denge politikası üzerine kuruldu. Bazen Osmanlılarla, bazen Memluklularla iyi geçinerek birbirlerine kız alıp vererek, varlığını 1515’lere kadar getirdi. Bu arada Doğu Anadolu’da güçlenen Akkoyunlular da beyliğin içişlerinde önemli bir etki merkezi oluşturdu. 1515’te Dulkadiroğlu Beyi Alaüddevle’nin Osmanlılarca Turnadağ Savaşı’nda yenilmesinden sonra beylik bütünüyle Osmanlı güdümüne girdi. Osmanlılar adlarına hutbe okutmak ve para bastırmak şartıyla Ali Bey’i beyliğin başına getirdiler. Ali Bey tam bir Osmanlı yanlısı politika güderken, bundan hoşnut olmayan Ferhat Paşa’nın oyunları ile öldürüldü. Bu durumu kökten çözmek isteyen Osmanlılar, Beyliği Maraş, Malatya, Antep, Zülkadiriye, Samsat sancaklarını kapsayan bir beylerbeylik haline getirildiler. Böylece yaklaşık iki yüzyıl süren Dulkadiroğlu Beyliği ortadan kalkmış oldu.

Dulkadiroğlu Beyliği egemenlik süresi içinde Maraş, Antep, Antakya, Bahçe, Kadirli, Yozgat, Kırşehir gibi yerlerde bayındırlık alanında derin izler bırakmıştır. Camiler, medreseler, imaretler, türbeler, zaviyeler yaptırılmıştır. Bunların önemlileri Kayseri’de Hatuniye Medresesi, Kırşehir’de Balım Sultan Türbesi’dir.