Ans/m/ MUKATA’A

MUKATA’A

Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet gelirlerinden biri.

Bir gelirin belirli bir bedel üzerinden bir emine veya mültezime süreli, yıldan yıla veya ömür boyu şartı ile kesilip verilmesi anlamındadır.

İster iltizam suretiyle, ister emanet yolu ile tahsil edilen devlet gelirinden her bir kalemden tesbit olunan gelir. Toplamına da Mukata’a denilmiştir. Bu geliri işleyen görevliye de Mukata’acı denirdi.

Hacegan’dan olan bu görevli yanında bulunan katiplerle çalışır; katiplerin geliri Piyade kaleminden karşılanırdı. Mukata’acı bu göreve hazine katipliğinden terfi ederek gelirdi. Göreve tayin veya görevden alma hakkı baş defterdarındı. Bir Mukata’ayı toplamak üzere emanet yolu ile alan kimseye ise Mukata’a Emini denirdi.

Osmanlı Devleti’nde Mukata’a Miri ve Malikane adı ile iki gruba ayrılmıştı. Miri XVII. yüzyılda hazinenin mali sıkıntıya düşmesi üzerine, fazla geliri olan tımar ve zeametlerin devlete kalanlarının kimseye verilmeyerek el konulması sonunda meydana gelen Mukata’alardı. Malikane olanları ise var olup, özellikle sultanların geçimlerini sağlamak için onlara ömür boyu bırakılan gelirlere verilen addır.

Mukata’a gelirleri çeşitli olup, pirinç, tuz, balık, maden, gümrük gibi mukata’alardan toplanan gelirler günü gününe tutulur, Mukata’a katipleri bunları Mukata’a defterlerine işlerler, sonra da ruzname kalemine teslim ederlerdi. Mukata’a Kubbe altında, bitişik binada Sır katibi tarafından korunurdu.

İltizama verilen Mukata’a beratları üzerine kubbe vezirleri tuğra çekerlerdi. Devletin bir kısım gelirlerini toplayan bu daire çeşitli bürolara ayrılmıştı. Başlıcaları, Mukata’acı-ı evvel, sani, başmukata’a, Anadolu Mukata’a-ı evveli, sani ve salisi, Haremeyn, haslar, İstanbul, Bursa, Avlonya, Eğriboz, Kefe, Saliyane, Piskopos ve Maadin mukata’a kalemleridir. Hama ve Humus mukata’alarının ise, mücelle ile Şam valilerine malikane olarak verilirdi. Mukata’a gelirleri bazı hizmetler için görevlendirilenlere de tahsis edilebilirdi. 1826’da Mukata’a gelirleri yeni kurulan ordu (Asakir-i Mansure) masraflarını karşılamak üzere ayrılmıştır.

1839’da vergi sisteminde yapılan düzenlemeler sonunda bu çeşit vergilerin toplama şekillerinin değişmesiyle bu daire kaldırılmıştır.