TB/ CENGİZ HAN

 

CENGİZ HAN (1155-1227)

Tek başına başlayıp, dünyanın en büyük imparatorluğunu kuran Moğol Hükümdarı Onan Irmağı kenarında Dülünboldak kasabasında dünyaya geldi. Güçlü bir rivayet olarak söylenir ki, doğduğu zaman, sağ avucunda kan vardı. Babası, bu haberi duyunca, "Oğlum cihangir olacak… Büyük bir devlet kuracak… Budunları birleştirecek…Bu uğurda çok kan akıtılacak… Kabileme müjdeler olsun!…" demişti.

12 yaşında iken, babasını kaybetti. Bazı kaynaklar, annesinin gayreti ile kabilenin dağılmasını önlendiğini yazıyorlarsa da, daha inanılır kaynaklar, Cengiz Han’ın, annesi ile başbaşa kaldığını ve bütün kabilenin dağıldığını kaydederler.

TÜM MOĞOLLARI ETRAFINA TOPLAMAYI BAŞARDI

Asıl adı Timoçin’dir. Fırsatları kullanarak ve onları iyi değerlendirerek bazı kimseleri başına topladı. Kabilesinin yeniden başına geçti. Komşu kabilelerle bazan güç kullanarak, bazan dostluk göstererek birleşe birleşe büyüdü. Moğol milletini tek sancak etrafında toplamak yolundaki çalışmaların çok uzun sürmesi, Timoçin’in her şeye tek başına başladığına işarettir. Ancak 38 yıl, sürekli çalışmalar sonundadır ki, Timoçin, bütün Moğolları kendi etrafında toplayabilmiş ve 50 yaşını bulmuştu.

Çinliler, ünlü Çin şeddini, bu göçebe akınlarını durdurmak için yapmışlardır. Moğollar üzerinde bir türlü hâkimiyet kuramadıkları için, Çinliler, bazan Moğolları birbirine, bazan, Moğollarla Türkleri birbirine düşman ediyorlar ve bu oynak politika sayesinde rahata kavuşabiliyorlardı. 12. yüzyılın ikinci yarısında, Çinliler Moğol prenslerini yok ettikleri Buyir-Nor Tatarlarının büyük tehlikesi ile karşı karşıya kaldılar. İmparatorlukları devrilebilir, Asya’nın güney-doğusu altüst olabilirdi. Timoçin’le, Hıristiyan Karayit’leri dost olmaya muvaffak oldular ve Timoçin Karayitlerle birlikte Çin Imparatorluğu’nu koruyarak bu tehlikeyi savuşturdu. Fakat bu dönemde Çinlilerden çok şey öğrenmiştir.

Timoçin’i en çok uğraştıran, kan kardeşi Camuka olmuştur. Camuka, bir çok kabileyi kendi etrafına toplayarak Gürhan adı ile hükümdar olmuştu. Fakat Timoçin, onun da hakkından gelmesini bilmiş, bir savaşta öldürerek bütün Moğolların başbuğu olmuştur.

TARİHİN ALTIN SAYFALARINA CENGİZ İSMİ İLE GEÇTİ

Moğol prensleri toplanarak Timoçin’e bağlı kalacaklarına sadakat yemini ettiler ve kendisine "CENGiZ" adını verdiler. Ne anlama geldiği kesin olarak belli değildir. Çin kaynakları, "Tanrı’nın Oğlu" anlamına geldiğini yazarlar. Moğol dilinde, "güçlü" manasına geldiği söylenir. Ancak, manası ne olursa olsun, Timoçin artık Cengiz olmuş ve tarihin altın sayfalarına bu isimle geçmiştir. Moğol birliğini sağlayınca, Çin üstüne yürüdü. Pekin önlerinde Çinliler barış istediler. Kabul etti. Fakat Çinliler, durmadan düşmanlarını güçlendirmeye çalışıyorlardı, ikinci defa Çin üstüne yürüdü, Pekin’i aldı ve bir Çin prensesi ile evlendi. Fakat savaş uzun sürdü. (1216).

UYGUR DEVLETİ MOĞOLLARIN ELİNE GEÇTİ

Moğolistan ve Çin’in hemen batısında Kara-Hitay Gurhanlıların ülkesi vardı. (Uygur sınırından, Aral Gölü’ne kadar uzanan bu geniş alanda uygar bir devlet olarak yaşayan Kara-Hitaylılar, önce Moğollar’dan kaçan kabilelerin, daha sonra da Moğollar’ın istilâsına uğradı (1209). Aynı yıl Uygur Hükümdarı İdikut’un ordusu yenilerek bu devlet Moğollar’ın eline geçti. Yedi-Su kuzeyinde bulunan Karluk Hükümdarı Aslan Han da bütün direnmesine rağmen aynı akıbete uğramaktan, kendisini ve memleketini kurtaramadı (1211). Bunu, İli vadisindeki Alamalık Hükümdarının yenilgisi izledi (1216).

Cengiz Han, Batıya kaçan düşmanlarını takibe, oğlu Cuci’yi memur etti.Cuci, Merkitlerin üzerine yürüdü ve Merkit ordusunu kırıp geçirdi.Bu sırada Cuci, Harzemşahların kalabalık ordusu ile karşılaştı. Çatıştılar, fakat yenişemediler. Cuci, bir savaş oyunu ile çekildi.
Cengiz Han, birkaç yıl sonra, Harzemşah’a kendi yönetimindeki ordusu ile yüklendi. Bu ordunun 600.000 kişilik bir ordu olduğu söylenir. Dört oğlu ile birlikte kendisi de ordunun başında gidiyordu. Harzemşah ordusu yenildi ve bütün ülkesi Moğol atlılarının ayakları altında kaldı. Cengiz Han, yoluna devam etti. İiran’ı ele geçirdi..

En büyük oğlu Cuci, sefere devam ederek Kafkasları geçti, Rusya içlerine daldı. Oralarda serpil! Türk boylarını bir bayrak altında topladı. Hazer Denizi çevresindeki Türk asıllı ve Yahudi dinine girmiş Hazer devletini de ele geçirdi. Böylece, bütün Asya, Çin Denizi’nden Ballık Denizi’ne kadar uzanan uçsuz bucaksız topraklar imparatorluğunun sınırlan içine girmiş oluyordu.

SAĞLIĞINDA İMPARATORLUĞU OĞULLARINA PAY ETTİ

Cengiz Han sağlığında imparatorluğu oğulları arasında taksim etmiştir. Bununla beraber, imparatorluk, onun ölümünden sonra da devam etmiş ve kardeşler, kendi bölgelerinde başlarına buyruk hareket etmelerine rağmen, imparatorluğu güçten düşürmemeye dikkat etmişlerdir.

Cengiz Han orduda ve ülkesinde disiplin kurmuş ve disipline her şeyin üstünde titizlik göstermiştir. Buyruğa karşı gelenler, hemen yok ediliyorlardı. Toplumda ne yaptığını Cengiz Han şöyle anlatmıştır:

"Benden önce, oğul babaya, küçük kardeş ağabeysine, gelin kaynanasına, memurlar a-mirlerine itaat etmiyorlar, amirler de, emirleri altında bulunanlara karşı görevlerini yapmıyorlardı. Ben her yerde düzeni kurdum, herkese vazifesini bellettim, mevkiini tayin ettim, işte yaptığım budur."

Tarihin bu en büyük cihangiri. 1227 yılında hayata gözlerini yumdu.