TB/ TURGUT REİS

 

TURGUT REİS ( 1490-1574 )

Yiğitlerin harman olduğu 16. yüzyıl Akdeniz’inde, yiğitlerin baş eğdikleri bir yiğit!.. Barbaros’un "benden üstündür" dediği denizci… Batı’nın en büyük amirali olan Anderya Dorya’yı yenmiş, hem yenilmiş bir amiral… Akdeniz kıyılarını adı ile titretmiş bir bahadır… Frenk gemilerinde forsalığın bile çürütemediği yaman bir Osmanlı…

1485 yılında Muğla’nın bir köyünde doğdu. Babası fakir bir çiftçi… Turgut, gözünü budaktan esirgemez, attığı taşın altına koşan bir haşarı çocuk… iyi ok atıyor, iyi güreş tutuyormuş… Kabına sığmadığı için, köyüne de Muğla’ya da sığmamış; günün birinde, limanlardan birinden bir Türk gemisine levend yazılıp Akdeniz’e açılmış… Böylesine bir yiğidi, ancak deniz paklar…

BARBAROS’UN KARDEŞLERİ İLE BİRLEŞTİ

Kısa bir zamanda Turgut, kendisine bir gemi uydurmuş ve adamlarını topladığı gibi, ver elini Cerbe adası!.. Cerbe Adası, o yıllarda, korsanların harman olduğu yer… Her milletten bileğine güvenen, Cerbe adasındadır. Burada, Barbaros Hayrettin’in kardeşleri de var. Turgut, Barbaros’un kardeşleriyle arkadaş olur. Birleşirler, Hıristiyan sahillerini velveleye verirler. Artık, Barbaros’un büyük filosundadır.

Gemi bağlamaları, sahil yağmaları gırla gider. Turgut’un adı artık bütün Akdeniz kıyılarını tutmuştur: Dragot… Derken, 1538 yılının 27 Eylülüne geliriz. Anderya Dorya, bütün Hıristiyan devletlerinin donanmasını arkasına takmış, Ehli salip donanması halinde Preveze önlerine gelmiştir. Tarihin en büyük kalyon savaşı yapılacak. Barbaros, bütün gemicilerini toplar. "Düşman sayıca üstün. Biz Preveze limanında mı kalalım, açıkdenize mi çıkalım?.. Ne dersiniz?.." deyince, Turgut Reis, Barbaros’un yürekten dilediği cevabı patlatır:

"Açık denize!" Sonunda karar da öyle çıkar. Turgut Reis, gönüllü gemileri yönetir bu savaşta ve Anderya Dorya’nın koca kalyonlarını, baştardalarını biçer geçer…

Turgut’un Akdeniz günlerinde bütün Avrupa sahilleri, dehşet yıllarını yaşamıştır. Fakat, bir gün, "Leventler, az biraz soluklansınlar, gemiler yağlanıp perketilsin, ben de birkaç gün ‘Gerallata’nın hamamlarında kemiklerimi yumuşatırım" deyip Korsika adasının limanına yanaşınca, Anderya Dorya’nın gemilerini de limanı da kapatır. 1540 yılının 15 Haziranında bir baskın!.. Turgut yenilir ve tutsak edilir. Akdeniz’i tir tir titretmiş koca Turgut, şimdi bir baştardanın küreklerinde forsalık ediyor!

Gemilerin kürekleri çürür ama, Turgut’un çelikten bilekleri çürümez. Sonunda gemide kalmasını sakıncalı bulanlar, Turgut’u götürüp Cenova zindanlarına kapatırlar…

BARBAROS, TURGUT REİS’İ KURTARIR

Derken, 1543 yılı gelir. Piyale Paşa komutasındaki Türk donanması, Fransız Kralı’na yardım için İspanya sahillerini hallaç pamuğuna çevirdikten sonra, Barbaros, gemilerin bir bölümünü alır, Cenova limanına dayanır: "Verin Turgut’u!.." Cenovalılar bakarlar ki, çare yoktur. Barbaros’un isteğini yerine getirirler ve zindandan Turgut Reis’le, Salih Reis’i çıkarıp Barbaros’a teslim ederler! İki büyük dost, iki büyük denizci, kucaklaşırlar böylece…

1546’da Barbaros ölünce, Kaptanıderyalık, Turgut Reis’e düşerdi. Ama saray fitneleri ve fiskosları yüzünden bu makam Turgut Reis’e verilmedi. Elbette, yüreği burkulmuştur Turgut’un… Fakat sesini çıkarmadı. Tam bu sırada, Haçlılar’ın şerrinden Cezayir tehlikeye düşmüştü. Koştu Turgut, bunu padişaha haber verdi. Padişah bu hizmetine karşılık Kariyeli Sancak Beyliği’ni verdi Turgut’a… Bu üçüncü sınıf bir hizmet yeri idi. Memnun kalmadı. Fakat Kanunî, "Kim Tunus’u alırsa, beyliğini ona vereceğim" demişti.

DİN GÜCÜ, MİLLET AŞKI İLE VURUŞTU

Turgut Reis, donanma ile birlikte Malta adasına geldi. Burası bir korsan yuvası idi. Kuşatıldı. Eğer Sinan Paşa, Turgut’un dediklerine kulak verseydi, ada alınmış, devletin bayrağı kalenin burcuna çekilmişti. Ama olmadı. Tunus’a varıldı ve Turgut, din gücü, millet aşkı ile vuruştu. Tunus alınmıştı. Fakat yine saray oyunları başladı. Tunus Beyliği’ni Turgut Reis’e vermediler.

Ama Turgut, bu sefer kararlı idi. Atladı, Edirne’ye gitti. Edirne’de selâmlık alayında iken Kanunî’nin önüne çıktı: "Bize Tunus Beyliği vaad etmiştin Sultanım… İşte sana Tunus’u getirdik… Hani beylik?.." deyiverdi.

Padişah, vaadini de, sarayda dönen oyunları da hatırlayıverdi Gülümsedi yaşlı deniz kurduna, geçti. Ertesi gün ferman çıkmış, Turgut Reis, Tunus Bey’i olmuştu. Koynunda fermanıyla geldi, oturdu. Ama İtalyanlar, hele İspanyollar telâşa düştüler. Korsanken başede-medikleri Turgut’la, Osmanlı beylerbeyisi olarak nasıl geçineceklerdi. Büyük bir donanma topladılar. Haçlı sefer hazırlandı. 14 Mayıs 1560 tarihinde Cerbe sularında iki donanma kozlarını pay etmek için karşılaştılar. Kaptanıderya, Piyale Paşa’nın komutasındaki donanma, Turgut Reis’in aklı ve ustalığı ile, Haçlı donanmasını parça parça etti.

Malta Kuşatması’na katıldığı sırada, ateş hattında "Ha yiğitlerim" diye askeri yüreklendirirken şehit oldu (22 Haziran 1576). Onunla Akdeniz, en yiğit ve savaş ustası dostunu kaybetmiştir.