Ans/ı-i/ İÇ OĞLANI

İÇ OĞLANI

Osmanlı Devleti’nin gelişme döneminde, daha büyük ve muvazzaf bir ordu teşkil etme ihtiyacı ile birlikte bu orduyu teşkil edecek insan kaynaklarını da tespit etme çalışmaları önem kazanmıştır. Aşiret kuvvetleri buna yetmediği için esirlerden faydalanma yönüne gidildi. İlk defa I. Murad zamanında Acemi Ocağı kurularak savaşlarda alınan esirlerin beşte biri vergi olarak devlet tarafından alınıp bu ocağa yerleştirildi. Bunlar, ocaklarda sınıflarına göre eğitilir ve çeşitli hizmetlerde kullanılırlardı. Daha sonraları bu ocağa yeni kaynaklar bulmak için birtakım yeni imkanlar aranmıştır ki, bunların başında devşirmelik gelir.

Devşirme, Hıristiyan tebaadan işe yarayacak erkek çocukların toplanmasıdır. Bir de kuloğulları vardır ki, bunlar da babaları yeniçeri olan çocuklardır. Yavuz Selim dönemine kadar Yeniçeriler evlenemezdi. Yavuz döneminde evlenme müsaadesi tedricen verilmiştir.

İşte bu esirlerden alınan pençikler (beşte bir) , devşirmeler ve kuloğulları, Acemi Ocağı’nda toplanır, burada İslam-Türk geleneğine göre eğitilir ve çeşitli hizmetlere gönderilirlerdi. Bunlardan bir kısmı da saray hizmetlerine verilirdi ki bunlara iç oğlanı denirdi. İç oğlanları çoğu zaman, özellikle padişah tarafından seçilirdi. M. Zeki Pakalın "Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü" adlı eserinde bu hususta şu bilgiyi verir:

"Saray için ayrılanların muayenesi saray ağasına aitti. Bu muayene yapılırken ağanın yanında Saray-ı amire hocası da bulunurdu. Kıyafet (fizyonomi) ilmine vakıf olan bu hoca çocuğun simasiyle harici ahvalini tetkik ederken hasseten alnındaki çizgilere ve diğer alametlere bakarak uygun olanları seçerdi".

Bunların yakışıklı ve boylu poslu olmalarına da özen gösterilirdi. Bunlar, eski ve yeni saraylara dağıtılır, burada geleneklere ve saray adabına uygun eğitilirlerdi. Enderun’a da iç oğlanlar alınırdı. Kabiliyet gösterenler saray hizmetinde alı konur, diğerleri derecelerine göre Kapıkulu süvari bölüklerine dağıtılırdı. Bunlar sıkı bir gözetim altında yetiştirildikleri için tam bir itaat ve terbiyeye sahip olurlardı.