T H/ Kim Bu Hrisostomos!!!

 

Kim Bu Hrisostomos!!!

Rum Başpiskoposu, II. Hrisostomos. Ne diyor bu arkadaş:
-Ankara düşmanımızdır… Türkiye işgalcidir… Vatan topraklarımızı istila ettiler…"
Böyle diyor.
Bu, II. Hrisostomos…
Bundan önceki neydi?
I. Hrisostomos’tu… Yani takmışlar Hrisostomos’a.
Aslında, gerçek isimleri değil bu… Lakapları.
Hani nasıl Ratzinger, papa olunca Benediktus ismini aldı…
Onun gibi.
Dini bir sıfatı nesilden nesile yaşatmaya çalışıyorlar…
O halde soru şudur:
Kimdir o yaşatmaya çalıştıkları "asıl Hrisostomos”?

Tarih, 15 Mayıs 1919…
Yunan ordusu, İzmir’e çıkar.
Türklerin kara günü.
İzmir’deki Rumların dini lideri, yani İzmir Metropoliti olan papaz, etekleri uçuşa uçuşa gelir… Diz çöker. Önce işgal
komutanının çizmesini öper, sonra Yunan bayrağını…
İzmir doğumludur papaz.
Babası celep.
Ama o hayvanlarla uğraşmak istememiş, Atina’ya gitmiş, dini eğitim almış, papaz cübbesi giymiş, sonra İzmir’e dönmüş, kademe kademe yükselerek, İzmir Metropoliti olmuştur.
Etekleri zil çalmaktadır o gün…
Elindeki haçı havaya kaldırır, Yunan işgal ordusunu takdis eder… Sonra da, askerlere hitaben o meşhur vaazını verir:
-Evlatlarım… Elen çocukları… Bugün, İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda, ne kadar Türk kanı döküp içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız… Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım… Bütün azizler arkanızda… Hadi buyrun!
Sonra?
Sonrası malum…
Türk kıyımı başlar.
Zaten, hep bunu istemişti o papaz… Kral Konstantin’e başvurmuş, Yunan Ordusu’nu İzmir’e çağırmıştı… İtilaf Devletleri’ne yalvarmıştı, İzmir’in Yunan’a verilmesi için… Bir gün geleceklerini bildiği için de, Aya Fotini Kilisesi’nin bodrumunu silah ve cephane ile doldurmuştu… Silah ve cephane, insani yardım adı altında geliyordu sandıklarla…
Yunan Ordusu İzmir’e çıkınca, İzmir’deki Rum gençleri cesaretlendi. Gittiler Aya Fotini’ye, giydiler Yunan Ordusu’nun üniformalarını, aldılar silahlarını, daldılar Türk köylerine, yaşlısına, kadınına, çocuğuna…
Üç yıl geçti böyle.
Ve, Allah bize o günü gösterdi…
9 Eylül
O papaz, bedelini çok ağır ödedi. Linç edildi… Konak Meydanı’nda başladı hadise, Mezarlıkbaşı’nda bitti… (İzmirli
olmayanlar için belirtelim: Üç kilometre falandır o papazın parça parça edilerek, sürüklendiği mesafe.)
Hanımlar beyler…
Neydi o papazın ismi?
Hrisostomos!
Evet, bugün Kıbrıslı Rum başpiskoposların nesilden nesile yaşatmaya çalıştıkları isim işte bu…
Hrisostomos!

Bitmedi…
Gazi geldi İzmir’e. Batarya kuruldu… Hrisostomos’un Aya Fotini Kilisesi top ateşiyle yerle bir edildi… Çünkü ibadethane falan değildi orası… Resmen, Türk kanı içmeye yeminli, teşkilat merkeziydi. (İzmirliler için belirtelim: İkiçeşmelik’ten Çankaya’ya doğru in, Basmane’ye dönerken, tam köşe… Orasıydı Aya Fotini Kilisesi.)

Bitmedi…
Atina’nın kuzeyinde bir semt var, Nea Smyrna… Yani, Yeni İzmir… Yunanistan, Aya Fotini Kilisesi’nin birebir kopyasını yaptı oraya… İsmini, Aya Fotini Kilisesi koydu. Önüne de bir heykel dikti.
Bilin bakalım kimin heykeli?
Hrisostomos’un…
Altına da şu ibareyi yazdılar:
"İzmir şehidi…"

Bitmedi…
İzmir’de Montrö Kapısı’na yakın, Çocuk Hastanesi’nin karşısında küçük bir kilise var. Protestan Kilisesi’ydi… İzmir’de Hollandalı kalmadığı için, bu kilise, Rum cemaatine verildi… Sivri ve üçgen çatısıyla "Ben protestan kilisesiyim" diye bağırır… Ama Rum Ortodoks kilisesidir şu anda.
Bilin bakalım ismi ne?
Aya Fotini Kilisesi…
(Şunun altını önemle çizeyim… İzmir’de yaşayan üç beş tane Rum vatandaşımız kaldı. Bu memleketi en az benim kadar severler. Biliyorum ki, birçok Türk ve Müslüman’dan daha hayırlı yurttaşlardır. Bu vatan ne kadar benimse, en az onların da, o kadardır. Bu bilgileri vermekteki amacım, onları rencide etmek değil.)
Demem o ki.

Bu topraklarda gözü olanlar…
Hrisostomos’u unutmuyorlar.
Asla.
Yaşatmaya çalışıyorlar.
Hem ismini, hem ideallerini.

Peki biz ne yapıyoruz?
Unuttuk gitti bile.
Çanakkale’de, İzmir’de, Kıbrıs’ta kanları ile topraklarımızı sulayanları…