Ata/ Çan/ Savaş Öncesi

Savaş Öncesi

Yirminci yüzyılın başlarında Avrupa sınırlarından taştı. Ekonomik rekabet, sömürgecilik ve milliyetçilik akımları Avrupa’yı ikiye böldü. Almanya-Fransa ve Rusya-Avusturya arasındaki çekişmeler gerginliğe dönüştü. 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük Ferdinand’ın bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi bu gerginliğe son noktayı koydu.

Avusturya’nın 28 Temmuz 1914’te Sırbistan’a seferberlik ilanının ardından 1. Dünya Savaşı başladı. Bir yandan Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya’dan oluşan Üçlü İttifak devletleri, bir yanda da İngiltere, Fransa ve Rusya’dan oluşan Üçlü İtilaf devletleri sonunda Avrupa’yı ikiye bölmüşlerdi.

Savaş ilanlarının ardından İtalya tarafsızlığını ilan ettiyse de bir yıl sonra İtilaf devletlerine katıldı.

Osmanlı İmparatorluğu tarihin gördüğü en geniş sınırlara sahip olmuş, her çeşit milleti ve inanışı içinde barındırmış ve yaklaşık 600 yıl süren saltanatını 20. yüzyılın başında kaybetmişti. Dışta ve içte yaşadığı mücadeleler Osmanlı Devleti’ni çökertmiş, topraklarını ve gücünü dağıtmıştı. Son olarak Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile arka arkaya yenilgiler alan Osmanlı Devleti, Doğu Trakya dışında Avrupa’daki bütün topraklarını kaybetmiş, saygınlığını ve gücünü yitirmişti. Artık Osmanlı Devleti’nin ölümü bekleniyor ve diğer ülkeler tarafından paylaşım planları hazırlanıyordu.

Rusya, Boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmeyi hedeflerken; İngiltere, Süveyş Kanalı ve Hint yolunun güvenliği için Filistin’i ele geçirmeyi tasarlıyor; Fransa, Lübnan, Suriye ve Kilikya’nın kontrolünü düşlüyor; Almanlar, doğuya yayılma politikası güdüyor, İtalyanlar ise Antalya’ya sahip olmayı istiyorlardı.

Birinci Dünya Savaşı’nın patlamasının ardından Osmanlı Devleti önce İtilaf devletleri ile birlikte olmaya niyetlendiyse de, Rusya’nın bu duruma soğuk bakması Osmanlı’yı Almanya’ya doğru yönlendirdi ve 2 Ağustos 1914’te yapılan gizli bir antlaşma ile Alman-Türk ittifakı kesinleşti.

Bu tarihten sonra, güvenliği açısından seferberlik ve silahlı tarafsızlık ilan eden Osmanlı Devleti, 10 Ağustos 1914’te İngiliz donanmasından kaçan Goeben ve Breslau adlı Alman savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesine izin verdi ve boğazları tüm yabancı gemilere kapattı.

Goeben ve Breslau’ın Boğazlardan geçmesi İtilaf devletlerinin tepkisine yol açtı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, bu iki gemiyi, daha önce İngilizlere sipariş ettikleri ve hatta parasını ödedikleri halde alamadıkları iki gemi yerine satın aldıklarını açıktı. Böylece, Yavuz ve Midilli adı verilen bu iki savaş gemisi Osmanlı donanmasına katılmış oldu.

27 Eylül 1914’te Amiral Souchon komutasındaki Yavuz, tatbikat amacıyla çıktığı Karadeniz’de Ruslara ait Sivastapol ve Novorosisk limanlarını bombalayınca 1 Kasım 1914’te Ruslar Kafkasya’da sınırı geçerek fiilen savaş başlatmış ve Osmanlı Devleti de sıcak savaşın içine çekilmişti.

Osmanlı Devleti’nin elinde bulunan Boğazlar, konumları nedeniyle özellikle Avrupa için çok büyük bir önem taşıyordu. Tarih boyunca uğurlarında nice savaşlar verilen Boğazlar stratejik, ekonomik ve kültürel açıdan paha biçilmez değerdeydiler. Bugün bile bakıldığında değerlerini korumaya devam ettikleri açıktır.

İtilaf devletlerinin Boğazları açma nedenlerinin başında, elbette ki Boğazların sahip olduğu bu stratejik önem yatıyordu. Rusya’ya yardım edebilmek hedefiyle yapılanan bu düşünce; aynı zamanda Almanya’dan yeterli yardım alamayacağı ve fazla direnemeyeceği düşünülen Osmanlı’yı tek başına ve planlanmış bir barışa mahkum etmeyi planlıyordu. Ayrıca Boğazları kazanmak demek, İstanbul’u ele geçirip Osmanlı ve tüm Avrupa üzerinde manevi bir yıkıma sebep olmak demekti. Tarafsız kalan pek çok ülke bu başarıya kayıtsız kalamayacak ve İtilaf devletlerine katıldıklarını açıklayacaklardı.

Boğazlardan geçilebilirse, kazanılacak olan başarı tüm Müslüman sömürgeleri sindirecek, güneyde sömürge devletlerini rahatsız eden hiçbir şey yaşanmayacaktı.

Bu düşünceyle İngiltere 28 Ocak 1915’te Osmanlı’ya savaş kararı aldı ve bu karara Fransa da katıldı.

Kaynak: www.canakkale.gen.tr