Ans/ı-i/ ISLAHAT HAREKETLERİ

ISLAHAT HAREKETLERİ

Osmanlı İmparatorluğu’nda III. Selim’in tahta çıkmasıyla birlikte ıslahat hareketleri başlamıştır (1789).

III. Selim döneminde ilk defa yabancı ülkelerde ikamet elçilikleri kurulmuş ve Batı’nın teknik ve medeniyeti, bu elçiler vasıtası ile öğrenilmiştir. Aynı zamanda bilgili devlet adamı yetiştirme politikası da III. Selim zamanında uygulanmıştır. Ancak III. Selim ıslahat hareketlerini tamamlayamadan tahttan indirilmiş ve yerine II. Mahmud padişah olmuştur.

II. Mahmud, usta bir iç politikayla devletin başına dert olan Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmış (1826) ve yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adını alan düzenli orduyu kurmuştur. II. Mahmud ayrıca birçok alanlarda, özellikle idari ve mülki kuruluşlarda da ıslahata girişmiştir. II. Mahmud zamanında Hariciye ve Dahiliye nezaretleri kurulmuş, milli eğitime önem verilerek birçok yerde rüştiye mektepleri açılmıştır. II. Mahmud merkezi hükumete bağlı otoriteyi sağlamakta güçlük çekmiş, onun zamanında Yunanistan bağımsızlığını kazanmış ve ülke birçok toprak kaybına uğramıştır. II. Mahmud’un başlattığı esaslı ıslahat hareketleri, ölümünden sonra yerine geçen oğlu Abdülmecid tarafından da benimsenmiştir.

Abdülmecid kılıç kuşanma törenine (11 Temmuz 1839) sarıkla değil, babasının yeni askerler için kabul ettiği fesle gelmiştir. Ayrıca II. Mahmud devrinin ünlü devlet adamlarından Mustafa Reşid Paşa’yı kendisine sadrazam tayin etmiştir. Mustafa Reşid Paşa, Osmanlı Devleti’ne tebaa arasında eşitlik ve adalet yolunda atılacak birkaç adımın, siyasi çıkarları bakımından İngiltere ve Fransa’yı İmparatorluğa yaklaştıracağını hesap etmiş ve bu fikrini Abdülmecid’e de kabul ettirmiştir. Mustafa Reşid Paşa bu konuda düzenlediği bir ıslahat fermanını 3 Kasım 1839’da Gülhane Meydanı’nda büyük devlet memurları, ulema, patrik ve diğer din adamları, bütün yabancı elçiler huzurunda dünyaya ilan etmiştir.

Bu fermanda, bütün tebaanın kanun önünde eşit olduğu bütün tebaanın can, mal ve ırzının korunacağı, vergilerde eşitlik, asker toplamada eşitlik ve askerlik süresinin sınırlandırılması gibi hükümler vardı. Fermanda bahsedilen kanunların hazırlanması işi III. Selim zamanında Meclis-i Hassü’l- Hass adı ile kurulmuş olup, Tanzimat’ın ilanıyla Meclis-i Ahkam-ı Adliye adı verilen meclise verildi. Askeri kanunlar da Harbiye nezaretince hazırlanacaktı. Tanzimat, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı’ya dönüş belgesidir. Ardından Batılı ülkelere biraz da iyi görünmek, politikayı biraz daha yumuşatmak için 18 Şubat 1856’da Islahat Fermanı ilan edildi. Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı’nın hükümlerini kuvvetlendiriyor ve gayr-ı müslim tebaa için yeni ayrıcalıklar getiriyordu.

1839’dan sonra ilk çıkan kanun 1840 tarihli yeni ceza kanunuydu. Çok eksik olan bu kanun, 1851 tarihli Kanun-ı Cedid adlı yeni bir ceza kanunu ile tamamlandı. 1858’de Fransız ceza kanununa dayanılarak yeni bir ceza kanunu, 1879’da gene Fransız kanununa dayanılarak ceza usulü kanunu çıkarılmıştır.

Dirlik kaldırıldıktan sonra ortaya çıkan toprak meselelerini çözmek için 1858’de yeni bir arazi kanunu çıkarılmıştır. 1869-1876 yılları arasında Ahmed Cevdet Paşa’nın başkanlığındaki bir komisyon, medeni hukuku İslam hukuku esaslarına göre yeniden düzenlemiştir. Meydana gelen esere Mecelle-i Ahkam-ı Adliye adı verilmiştir.

Bir yandan yeni kanunlar çıkarılırken bir yandan da bunları uygulayacak yeni mahkemeler kurulmuş Şerriye Mahkemeleri’nin yanında Nizamiye Mahkemeleri yer almaya başlamıştır. Ayrıca bu dönemde Yargıtay (Mahkeme-i Temyiz), Danıştay (Şura-yı Devlet) gibi teşkilatlar kurulmuştur. Yeniçeriliğin kaldırılmasından önce topçu, humbaracı ve lağımcı ocaklarında ıslahat yapılmıştır. II. Mahmud devrinde bayındırlık ve eğitim işleri hakkında Meclis-i Umur-ı Naifa kurulmuştur. 1845’te Meclis-i Maarif-i Umumiye kuruldu. 1856’da da Maarif nezareti teşkil edildi.

İstanbul Konferansı toplandığı sırada (12 Aralık 1876) Midhat Paşa büyük devletleri etkilemek için ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-ı Esasi’yi ilan etti (23 Aralık 1876). Böylece Meşrutiyet de ilan ediliyordu, İlk Osmanlı Kanun-ı Esasi’si 31 Ocak 1850 tarihli Prusya anayasası esas tutularak hazırlanmıştır. Kanun-ı Esasi’nin ilanından sonra ilk seçimler için hazırlıklar başlamıştır.