Ans/A/AHMED PAŞA (TARHUNCU)

AHMED PAŞA (TARHUNCU) (?-1653)

Sadrazam.

İlk defa olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet bütçesini yapmaya teşebbüs etmiştir.

Saraydan yetişmiştir. Mısır valiliğine atanan Musa Paşa’mn emri altında sipahilikle Mısır’a gitmiş, önce Musa Paşa’nın sonra da Hezarpare Ahmed Paşa’nın kethüdası olmuştur. Hezarpare Ahmed Paşa’nın öldürülmesi sırasında başını güçlükle ve ancak Şeyhülislam Abdürrahim Efendi’nin yardımı ile kurtarabilmiştir.

1649’da Mısır valiliğine atanmış, bir müddet sonra İstanbul’a gelmiş ve vezir rütbesini kazanmıştır. Bu sırada sadrazam bulunan Gürcü Mehmed Paşa, onu kendisine rakip gördüğünden Selanik sancak beyliğiyle onu İstanbul’dan uzaklaştırmış ise de, Girid seferinin uzaması ve Abaza Hasan Paşa’mn ayaklanması gibi olaylar, devletin mali durumunu çok sarsmış olduğundan, Mısır’da işleri iyi yönetmiş olmakla tanınmış olan Ahmed Paşa, Kazasker Hoca-zade Mesud Efendi’nin tavsiyesiyle sadrazamlığa getirilmiştir (1652).

Ahmed Paşa sadrazam olunca donanmayı hazırlamak, orduya para bulmak işlerini üzerine almıştır. Padişahın hazır bulunduğu büyük bir divan toplayarak Osmanlı İmparatorluğu için etraflı bir bütçe tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarıya göre, devlet gelirleri giderlerini karşılayacak bir durumda olmadığından, saraydan başlamak üzere her alanda sıkı bir mali kontrol uygulayarak, yolsuzluklara karşı tedbirler almış, bütün vali ve memurlar üzerine "irsaliye" adı ile yeni bir vergi ve bundan başka daha bazı vergiler koymuş, bazı vergileri de arttırmıştır.

Tarhuncu’nun bu şiddetli mali tedbirleri ise devlet adamlarını, hatta halkı kendi aleyhine çevirmiştir. Bu arada Kaptan-ı derya Derviş Mehmed Paşa ile aralarında çıkan anlaşmazlık da aleyhine sonuç vererek durumunu daha güç bir hale getirdiğinden, sadrazamlığa geçişinden dokuzbuçuk ay sonra bir gün tersaneyi teftişte bulunduğu sırada, saraya çağrılarak öldürülmüştür.

Üsküdar’da gömülüdür.

Doğru, hamiyetli, iyi niyetli olduğu söylenir. Başarısızlığının başlıca sebebi, bütçe açığını kapamak için aldığı mali tedbirlerin birçok devlet adamlarının işine gelmemesi ve kendisinin bu tedbirleri daha enerjik ve iradeli bir surette yürürlüğe koymamış olmasıdır.