Ans/v/ VAKA-I VAKVAKİYE (ÇINAR VAKASI)

VAKA-I VAKVAKİYE (ÇINAR VAKASI)

Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyılda çıkan askeri ayaklanma.

Bu ayaklanma sonunda ayaklananlar tarafından ölüme mahkum edilen kişiler Atmeydanı’nda bulunan büyük bir çınar ağacının dallarına asılmış oldukları için Çınar Vakası ve İslam inancında adı geçen Cehennem’de bulunan ve meyveleri insan kafası olan Vakvak ağacına benzetilmesi sebebiyle de Vaka-i Vakvakiye olarak adlandırılmıştır.

Büyük Valide Kösem Sultan ve ocak ağalarının öldürülmesi ile sonuçlanan ayaklanmanın neticesinde iktidar, içoğlanları ve onlarla işbirliği yapan bazı kişilerin eline geçmiştir. Bunlar daha önceki ayaklanmalardan ders almayarak, devlet işlerine karışmak, hazineden gereksiz harcamalar yapmak, yetkilerini

kötüye kullanarak kendilerini resmi görevlerinden üstün saymakta idiler. Bu arada Girit Savaşı’nın sürmesi ve başarı elde edilememesi hükumet otoritesini sarsmıştı. Paranın değer kaybetmesi iktidarı ellerine geçiren içağaları ve yardımcılarına karşı düşmanlığı arttırmıştır. Görevliler her aksayan işin sorumluluğunu bunlara yüklemekte idiler. Bu sebeple İstanbul’da halk ayaklanmaya hazır bulunuyordu. Bu ayaklanmaya önderlik edenler arasında kaptan-ı derya Zurnazen Mustafa Paşa ile bostancıbaşı Hasan Ağa bulunuyordu. Bu sırada Girit’ten dönen yeniçerilerin aylıklarının ödenmemesi üzerine Ağa

Kapısı’na başvurduklarında Kulkethüdası tarafından tahkir edilmeleri ve sadrazam Süleyman Paşa’nın ödeneklerinin düşük akçe olarak dağıtılması hoşnutsuzluğu arttırmıştır. 29 Şubat 1656 günü Hasan Ağa, Şamlı Mehmed Ağa ile Galata voyvodalarından Karakuş Mehmed Ağa, maaşlarını alamayan sipahiler ve maaşlarını aldıklarında hırpalanmış olan yeniçerileri ayaklandırdılar. Olay üzerine toplanan ayak divanında Mihter Hasan Ağa söz alarak, IV,Mehmed’e kendisine karşı olmadıklarını bildiren bir duadan sonra isteklerini anlatarak idamlarını talep ettikleri kişilerin adları yazılı bir defteri padişaha verdi. Padişah listede olanların canlarının bağışlanmasını istediyse de ayaklananlar direndiler. Bunun üzerine bostancıbaşı istenilen kişileri öldürerek cesetlerini ayaklananlara teslim etti. Bu cesetler Atmeydanı’na götürülerek orada bulunan çınar ağacına asıldı.