Ans/E/ EDİRNE SARAYI (SARA Y-I CEDİD-İ AMİRE)

EDİRNE SARAYI (SARA Y-I CEDİD-İ AMİRE)

Edirne’de, II. Murad zamanında, 1450 yıllarında inşasına başlanmış ve Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanmıştır.

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi çeşitli isimler alınıştır.

Bu sarayın bulunduğu yerde Edirne’nin fethinden önce bir bahçe ile av köşkü bulunmaktaydı. Yeni saray, şehrin dışında, kuzey yönünde, Tunca ırmağının batısında olup geniş bir düzlükte kurulmuştu. İlk inşaatı, 1454 yılında tamamlanan Edirne Sarayı’nda Bab-ı Hümayun, Alay Meydanı, Matba-ı Amire, Babüssaade, Arz Odası, Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı, Harem-i Hümayun ve Enderun bölümleri bulunmakta idi. Kanuni devrine kadar bu saraya yeni bir ilave yaptırılmadı. Bu padişah Bostancıbaşı Hayrettin Ağa eliyle saraya yeni yapılar ekletmiş, Tekke kapısını açtırarak bir de Sultan Süleyman Köprüsü’nü yaptırmıştı.

Edirne’nin su ihtiyacı için getirtilen Haseki suyundan saraya da getirilmiş ve bu suyu terazilemek için yapılan mahşerilerin üstüne birer de köşk kon-durulmuştu. Bunlardan birine Terazi Kasrı, ötekine de Adalet Kasrı adı verilmişti.

III. Selim Mamak Kasrı’nı, I. Ahmed ise Sırık Meydanı önünde aynı isimle bilinen köşkü ve mescidi yaptırdı ve bayram şenliklerinin bu köşk önünde kutlanması alışkanlık oldu.

II. Osman, sarayın bahçelerini Sultan Bayezid Camii’ne kadar genişletti. Ayrıca Bayırbahçe Köşkü’nü yaptırdı. Ancak IV. Mehmed zamanında Edirne Sarayı, yeniden yapılmış gibi büyük bir gelişme gösterdi. Alay Köşkü, Bülbül, Değirmen, Sepetçi, İydiye kasırları onun zamanında yapıldığı gibi Valide Turhan Sultan da Tunca ırmağının yatağını değiştirerek bu arazi üstünde Şikar Kasrı ile Dolmabahçe Köşkü’nü yaptırdı. Bu köşkün önünde bir de Şehsuvar adı verilen havuz vardı.

II. Mustafa zamanında ise, Valide dairesi genişletilmiş ve Aynalı Köşk saray çevresine eklenmişti. III. Ahmed bir süre bu sarayda kalmış, fakat saraya bir yenilik getirememiştir.

1718 yılından sonra terk edilen saray, 1757’de onarılmak istenmişse de uygulanamamıştı.

1829 yılında Edirne’ye giren Ruslar bu sarayda ordugahlarını kurmuşlar ve bu olay saray ve çevresinin bozulmasına yol açmıştı. Sarayın ilk onarımı 1867 yılında Hurşid Paşa tarafından gerçekleşmişti. Fakat 1878 yılında şehrin Ruslar tarafından ikinci defa işgali sırasında saray büyük bir yangınla harap olmuştu. Edirne Türk idaresine kavuşunca sarayın geriye kalan kısımlarının bakımı ile ilgilenilmemiş, Terazi ve Adalet kasırları yıktırılıp, bazı bölümleri saray malzemesi meraklılarına armağan edilmişti. Balkan Savaşı da bu sarayın çökmesine yardımcı olmuş, Tanzimat’tan sonra sarayın bahçeleri halka mesire yeri olarak açılmış, Meşrutiyet’ten sonra ise saray arazisi şehrin belediyesine verilmişti.