Ans/A/ AKKA

AKKA

Batı Filistin’de Beyrut’un güneyinde, Hayfa (Akka) körfezinin kuzey kenarında bir kıyı şehri.

İsrail ovasının bulunduğu kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda bir çöküntü hendeği, Akka’yı Şeria (Yordan) vadisine ve daha içerilere bağlayan doğal bir yoldur. Bir burun üzerindeki Akka kalesi yüzyıllarca bu kapının ağzını korumuştur. Limanı kumlarla dolmuş olduğu ve Hayfa limanı buharlı gemiler için daha elverişli bulunduğu için Akka, eski önemini kaybetmiştir.

Eskiden beri ön Asya ile Akdeniz arasında önemli bir kavşak noktası olan şehir, XVIII. Firavun soyu hükümdarlarından III. Thutmosis (M.Ö.1485-1450)’-ten beri Mısır kaynaklarından geçmektedir.

Akka, M.Ö. II.bin yıl sonlarında Filistin’e dolan deniz kavimlerinden Filistler (Piliştu) tarafınan alınmış; Fenikelilerin genişleme zamanlarında onların hakimiyeti altına girmiş, sonra Asurluların, Babillilerin, Perslerin egemenlikleri altında kalmış ve nihayet İskender tarafından alınmıştır. Bundan sonra Ptolemaioslar eline geçmiş, bunlar da burasını Suriye’deki egemenliklerine merkez yaparak, adını Pitolemais’e çevirmişlerdir. Bundan dolayı Romalılar Akka’ya Colonia Ptolemais derlerdi.

Şurahbil b. Hasan kumandasındaki Arap ordusu Akka’yı Bizanslılardan yıkılmış bir halde almıştır (638). Muaviye burasını yeniden inşa ederek deniz yapı tezgahları kurdurmuş, sonraları İbni Tulun zamanında da limana büyük bir dalgakıran yaptırılmıştır.

Akka Haçlı seferleri boyunca birçok defalar elden ele geçmiş, 1104’de I. Balduin tarafından alınmış, 1187’de Salahattin zamanında yeniden Müslümanların eline geçmişse de, önemi yüzünden, Haçlılar tarafından yeniden üç yıl süreyle kuşatılmış ve Philippe Auguste ve Arslanyürekli Richard’ın büyük kuvvetle gelmeleri üzerine, şehir tekrar Hıristiyanların ine geçmiştir (1191). 1229’dan sonra Hıristiyanların ve şövalye tarikatlarının, bu arada St. Jean tarikatının önemli bir merkezi olmuş, şehre bu yüzden St. Jean d’Acre adı verilmiştir.

1291’de Mısır sultanı el-Melik ül-Eşref burasını yeniden almışsa da, şehir, yapılan savaşlarda bir harabe haline geldiğinden uzun zaman ıssız kalmıştır.

Akka Sultan Yavuz Selim’in Mısır seferiyle Osmanlıların eline geçmiş (1516-1517) ve XVII. yüzyılda Şeyh Zahir’in Celile (Galilea)’de kurduğu hükümetin de merkezi olmuştur.

Cezzar Ahmed Paşa, zamanında (1775-1804) yeniden kurulan şehir epeyce gelişmiş ve bu sıralarda Mısır’ı istila eden Napoleon tarafından kuşatılmış (1799), fakat bir başarı elde edilmemiştir.

1832 ‘de Mısırlı İbrahim Paşa tarafından denizden ve karadan altı ay kuşatıldıktan sonra, Osmanlı valisi Abdullah Paşa’nın elinden alınmıştır. Şehir kuşatıldığı sıralarda çok şiddetli bir surette bombardıman edildiğinden yıkılmış ve Mısırlılar tarafından yağma edilmiştir. Osmanlılar burasını ancak 1840’da İngiliz ve Avusturya filolarının yardımı ile geri almışlardır.

Akka Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin eline geçmiştir (1918).